üniversite kursu ankara






etek dolusu deyimi


(para için) pek çok, yığınla, örnek: Bu işe etek dolusu para gitti.









Son Sorgulanan Deyimler

Deyim

Anlamı

(para için) pek çok, yığınla, örnek: Bu işe etek dolusu para gitti.

(bir söz, birinin) söylemesi uygun düşmemek, yakışık almamak, ayıp kaçmak. örnek: Bu senin ağzına yakışmaz doğrusu.

(1) umutsuzca girişilen bir iş iyi sonuç vermek. (2) bir konuda ağız yoklayıp durumu öğrenmek.

(umut, beklenti vb. için) gerçekleşmesini, yerine gelmesini, olmasını önlemek, gerçekleştirmemek, örnek: Oğlu onun umudunu boşa çıkardı.

pek küçük, ufak kâse.

(1) söylenmemesi gereken bir şeyi, işin bu yönünü unutuverip, karşısındakine söyleyivermek, ağzından kaçırmak, örnek: Bunu boş bulunup söyledi. (2) dalgın bir durumda olmak, dalgınlıktan dolayı dikkatsiz bulunmak, örnek: Köpek birden karşıma çıkınca, boş bulunup irkildim.

(birinin) (1) beceriksiz olduğu için ya da başka bir nedenle birine uymak, onun yaptığı gibi yapmak. örnek: Arkadaşının arkasına takılmış gidiyorsun, kendine gel. (2) herhangi bir amaçla birini izlemek, gözden ayırmaksızın birinin arkasından gitmek. örnek: Polis arkasına takılınca, savuşamadı.

sevdiğinden ayrılmamak için onun her davranışına katlanan âşık.

öğrenilmesi gereken bir şeyi, ustalıklı konuşmalarla, ona sezdirmeden öğrenmek.

kötü yola sürüklenmek, kötü yola düşmek, ahlakı bozulmak, örnek: Kızı baştan çıkmış diyorlar.

(1) yaramaz olmayan, yaramazlık etmeyen, ağırbaşlı, dengeli. örnek: Çocuk akıllı uslu görünüyordu. (2) ağırbaşlı, uslu olarak, akıllıca. örnek: Bunun akıllı uslu bir iş olmadığını sana söylemiştim.

bir kimsenin etini başparmakla işaretparmağı ucu arasında kıstırarak büküp, sıkıp acıtmak, çimdiklemek. örnek: Çocuğun koluna çimdik attı.

Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024

Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.
anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.